Yiyeceği Sağlayan Tanrı



Mısır'dan Çıkış 16:13-36

13 Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı.

14 Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü.

15 Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, "Bu da ne?" diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, "RAB'bin size yemek için verdiği ekmektir bu" dedi,

16 "RAB'bin buyruğu şudur: 'Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.'"

17 İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı.

18 Omerle ölçtüklerinde, ne çok toplayanın fazlası, ne de az toplayanın eksiği vardı. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı.

19 Musa onlara, "Kimse sabaha bir parça bile bırakmasın" dedi.

20 Ama bazıları ona aldırmayıp sabaha bıraktılar. Bıraktıkları kurtlanıp kokmaya başlayınca Musa onlara öfkelendi.

21 Her sabah herkes yiyeceği kadar topluyordu. Güneş ortalığı ısıtınca, yerde kalanlar eriyordu.

22 Altıncı gün kişi başına iki omer, yani iki kat topladılar. Topluluğun önderleri gelip durumu Musa'ya bildirdiler.

23 Musa, "RAB'bin buyruğu şudur" dedi, "'Yarın dinlenme günü, RAB için kutsal Şabat Günü'dür. Pişireceğinizi pişirin, haşlayacağınızı haşlayın. Artakalanı bir kenara koyun, sabaha kalsın.'"

24 Musa'nın buyurduğu gibi artakalanı sabaha bıraktılar. Ne koktu, ne kurtlandı.

25 Musa, "Artakalanı bugün yiyin" dedi, "Çünkü bugün RAB için Şabat Günü'dür. Bugün dışarda ekmek bulamayacaksınız.

26 Altı gün ekmek toplayacaksınız, ama yedinci gün olan Şabat Günü ekmek bulunmayacak."

27 Yedinci gün bazıları ekmek toplamak için dışarı çıktı, ama hiçbir şey bulamadılar.

28 RAB Musa'ya, "Ne zamana dek buyruklarıma ve yasalarıma uymayı reddedeceksiniz?" dedi,

29 "Size Şabat Günü'nü verdim. Bunun için altıncı gün size iki günlük ekmek veriyorum. Yedinci gün herkes neredeyse orada kalsın, dışarı çıkmasın."

30 Böylece halk yedinci gün dinlendi.

31 İsrailliler o ekmeğe man adını verdiler. Kişniş tohumu gibi beyazımsı, tadı ballı yufka gibiydi.

32 Musa, "RAB'bin buyruğu şudur" dedi, "'Mısır'dan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın.'"

33 Musa Harun'a, "Bir testi al, içine bir omer man doldur" dedi, "Gelecek kuşaklar için saklanmak üzere onu RAB'bin huzuruna koy."

34 RAB'bin Musa'ya buyurduğu gibi Harun manı saklanmak üzere Antlaşma Levhaları'nın önüne koydu.

35 İsrailliler yerleştikleri Kenan topraklarına varıncaya dek kırk yıl man yediler.

36 (Bir omer efanın onda biridir.)

Tanrı'nın ayetlerdeki

13,14: Tanrı, akşam bıldırcm, sabah ise gökten man yağdırarak, şikayet edip duran İsrailliler'in ihtiyaçlarını karşıladı. Geçim sıkıntısı çeksek bile, şikayet etmeden ve yanlış yollara sapmadan yalnızca Tanrı'ya güvenerek O'nun sağlayışını beklemeliyiz.

17-21: İsrailliler'den herkes yiyeceği kadar man toplamıştı. Bu şekilde, halk arasında ortaya çıkabilecek sorunlar da önlenmiş oldu. Biz de yarın için kaygılanmayalım ve yaşam kaynağı olan Tanrı'ya güvenelim. Tanrı'ya güvenmek yerine banka hesabımdaki paraya ya da müllküme güvenerek mi yaşıyorum?

28-30: Tanrı İsrail halkına Şabat Günü'nü verdi. Biz de İsa Mesih'e hayatımızı verdiğimiz andan itibaren O'nun egemenliğinin şölenine katılıp dinlenebiliriz. Hiçbir şeyden kaygılanmadan Rab'bin huzurunda kalalım.

32-35: Tanrı, gelecek kuşakların yaptığı işi görebilmeleri için, manı bir testiye koyup saklamalarmı buyurdu. Çocuklarıma Tanrı'nın sağladığı kurtarış öğretmek için ne gibi hazırlıklar yapıyorum?

Bana hangi öğütler verilmektedir?

20.: Musa'nın sözünü dinlemeyenlerin manları kurtlanıp kokmuştu. İsrailliler evreni yaratan Tanrı'nın çocukları olduklarını kavrayamıyorlar ve Hâlâ kölelik ruhunu sürdürüyorlardı. Beni yönlendirmeye çalışan Tanrı'nın gözünde yanlış olan bir tutumum var mi? Ya da sahip olduğum şeyler arasında kurtlanıp kokmakta olanlar bir şey bulunuyor mu?

 
Mujde.org