Ölü Gibi Yaşamak!

Levililer 13:45-59

45 "Böyle bir hastalığa yakalanan kişinin giysileri yırtık, saçları dağınık olmalı; kişi çenesini kapayıp, 'Kirliyim! Kirliyim!' diye bağırmalı.

46 Hastalığı devam ettiği sürece kirli sayılacaktır, çünkü kirlenmiştir. Halktan uzak, ordugahın dışında yaşamalıdır.

Küfle ılgili Kurallar

47 "Yün ya da keten bir giyside,

48 yün ya da keten bir kumaşta, deri ya da deri eşyada küf görülürse,

49 giyside, deride, deri eşyada, örgü ipinde, kumaşta görülen küf yeşilimsi ya da kırmızımsı bir renk almışsa, kâhine gösterilmelidir.

50 Kâhin ona bakacak ve yedi gün kapalı bir yerde tutacak.

51 Yedinci gün ona yine bakacak. Eğer kumaştaki, giysideki veya herhangi bir amaçla kullanılan deri eşyadaki küf yayılmışsa, bu tehlikeli bir küftür. Kirli sayılacaktır.

52 Üzerinde küf bulunan yün ya da keten giysi, kumaş ya da her türlü deri eşya kâhin tarafından yakılacaktır. Çünkü önü alınamaz bir küftür ve yakılmalıdır.

53 "Kâhin giyside, kumaşta ya da herhangi bir deri eşyada bulunan küfün yayılmadığını görürse,

54 buyruk verecek ve küflü eşya yıkanacak. Kâhin onu yedi gün daha kapalı bir yerde tutacak.

55 Küflü eşya yıkandıktan sonra yeniden kâhine gösterilmeli. Küf yayılmasa bile rengi değişmemişse, kirli sayılacak. Yakılmalıdır. Gerek iç yüzünü, gerekse dış yüzünü küf kemirmiştir.

56 "Küflü eşya yıkandıktan sonra, küfte bir solma varsa, kâhin giysideki, derideki ya da kumaştaki küflü kısmı yırtacak.

57 Eğer kumaşta, giyside ya da herhangi bir deri eşyada yine küf görülürse, küf yayılıyor demektir; eşyayı yakacaksın.

58 Yıkanan giysiden, kumaştan ya da deri bir eşyadan küf geçmişse, yeniden yıkanacak. Sonra temiz sayılacaktır."

59 Küfün bulaştığı yün ya da keten giysiyi, kumaşı veya deri eşyayı kirli ya da temiz ilan etmenin yasası budur.

Ölü Gibi Yaşamak!

Bugünkü metinde deri hastası olmaları nedeniyle kirli ilan edilenler için belirlenen kurallar açıklanmaktadır. Ayrıca giysilerde oluşan küfün yayılıp yayılmadığını ayırt etme kuralı ve kesin çözümü de bildirilmektedir.

Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği:

45, 46. ayetler: Kirli ilan edilen deri hastası, ölenin ardından yas tutar gibi yırtılmış giysilerle ve dağınık saçlarla dolaşarak ağzını elleriyle kapatıp kirliyim diye bağırmalıydı. Böylece hastalığın diğer insanlara bulaşması önlenirdi. En önemlisi de hastalığı devam ettiği sürece ordugahın dışında yaşaması bütün topluluğun temiz kalmasını sağlayacaktı. Bir ısrailli’nin ordugahın dışında kalması, Tanrı’nın varlığından ayrı kalması anlamına geldiğinden hasta, yaşayan bir ölüye benzetilebilir. Bu olay bize Adem ve Havva’nın Tanrı’ya itaat etmeyerek Aden’den kovulup, tüm ayrıcalıklarını kaybetmelerini hatırlatır. Ruhsal ölüme doğru yaklaşmışsak topluluğum ve kendim için yas tutmam gerekmiyor mu? Ruhsal ailemizin durumunu gözden geçirmeliyiz. Topluluğumuzun içinde olduğu halde Mesih’e ait olmayanlar var mı? Onlar için ne yapmamız gerekiyor? Bunu yaparken, bizi kurtarıp paklayan Mesih’in lütfunu hatırlayalım.

47-59. ayetler: Tanrı giysiler üzerine yayılan deri hastalığını bu ayetlerde açıklamaktadır. Burada açıklanan hastalık, bedene ve başa zarar veren her türlü hastalığı kapsar. Bu yüzden giysilere zarar veren mikroplar da deri hastalığı sayılır. Giysilerdeki mikrop, hastalığın bulaşmasına neden olur. Tanrı, halkını kirleten her ne olursa olsun hepsini yok etmek istedi. O dönemlerde giysi değerli bir eşyaydı, onları yıkamak mikropları öldürmeyeceğinden, yakılmaları gerekiyordu. Sonunda zarar görecek olsalar da, imanlıları kirleten her şey yok edilmeliydi. Bugün de çevremizde imanlıları kirleten birçok eşya vardır. Televizyon ve bilgisayar gibi araçlardan etkilenmemek için çocuklarımıza ve kendimize dikkat etmeliyiz. Sorun ciddi boyutlara ulaşmışsa bunları yok etmemiz gerekir.

Dua: Tanrım, beni günahın köleliğinden kurtardığın için sana şükrediyorum.

 
Mujde.org